15 Aralık 2011 Perşembe

Barışa Uçan Kağıttan Turnalar

SADAKO SASAKİ’NİN ANISI’NA…
   
Bu çalışmada, Sadako Sasaki’nin yaşamöyküsü bize esin kaynağı olmuştur. 06 Ağustos 1945’te Japonya'nın Hiroşima ve Nagasaki kentlerine atom bombası atılmıştır. On yıl sonra yayılan radyasyonun etkisiyle  Sadako lösemiye yakalanmıştır.
              Bir Japon efsanesine göre de kağıttan 1000 adet turna kuşu yapan kişinin kısmeti, şansı düzelirmiş. Sadako Sasaki, ölmeden önce, kurtulma ümidi ile kağıttan 1000 adet turna kuşu katlamaya karar vermiş; 644 adet kağıttan turna kuşu katladıktan sonraölmüştür. Her yıl, 6 Ağustos günü, atom bombasından ölenler anısına Japon halkı küçük kızın heykeline (Barış Anıtı’na) binlerce, kağıttan yapılmış, turna kuşu bırakır.

                   Nazım Hikmet RAN, aşağıdaki dizeleri Sadako Sasaki için yazmış.Fazıl SAY'da Nazım Oratoryosu'nda bu sözleri besteleyerek küçük bir kız çocuğunun sesiyle seslendirilmesini sağlamış.

     KIZ  ÇOCUĞU
 Kapıları çalan benim
 
Kapıları birer birer.
 Gözünüze görünemem
 
Göze 
görünmez ölüler.
 Hiroşima'da öleli
 
Oluyor 
bir on yıl kadar.
 Yedi yaşında bir kızım,
 
Büyümez 
ölü çocuklar.
 Saçlarım tutuştu önce,
 G
özlerim 
yandı kavruldu.
 Bir avuç kül oluverdim,
 
Külüm 
havaya savruldu.
  
 Nâzım Hikmet RAN

        Sadako’nun yaşam öyküsünü okumamın ardından sınıfımda “Barışa Uçan Kağıttan Turnalar” isimli bir proje gerçekleştirdik. Bu projeyi 2011 yılında Sabancı Üniversitesi’nde gerçekleşen 8. Eğitimde İyi Örnekler Konferansı’nda ve aynı yıl Sanko Okulları’nda gerçekleşen  3. Yükselen  Okullar Konferansı’nda sunmuştuk. Çalışmamızı üç aşamada gerçekleştirdik.

        İlk aşamada, her hafta öğrencilerime Eleanor Coerr’in “Sadako ve Kağıttan Bin Turna Kuşu” kitabından bir bölüm okudum. Öğrenciler barış günlükleri tutarak günlüklerine bu kitaptan etkilendikleri yerlerle ilgili duygu ve düşüncelerini yazarak resmettiler. İkinci aşamada barışın ve nükleer silahsızlanmanın simgesi olan kağıttan turna kuşları katladık ve katladığımız turna kuşlarının kanatlarına ise barış mesajlarımızı yazdık. Çalışmamızın son aşamasında ise katladığımız turnaları sınıfımızın tavanında ve duvarlarında sergiledik.



          Katıldığımız diğer bir etkinlikte ise 11 Mart 2011 tarihinde Japonya’da yaşanan tsunami felaketi nedeniyle Japon okullarında okuyan çocukların üzüntülerini paylaşmak için turnalar katladık ve turnalarımızı Genç Hayat Vakfı aracığıyla onlara ulaştırdık.




           

14 Aralık 2011 Çarşamba

Origami Hayatım

           Adım Seda. Hacettepe Üniversitesi sınıf öğretmenliği bölümü lisans ve Çukurova Üniversitesi sınıf öğretmenliği yüksek lisans mezunuyum. Halen Hacettepe Üniversitesi'nde doktora eğitimime devam etmekteyim. 13 yıldır MEB'e bağlı bir okulda sınıf öğretmeni olarak görev yapıyorum.





             Origamiyle tanışmam çocukluğuma dayanıyor.  “İlkokul 2. sınıfa giderken bir bayram tatilinde ailemle birlikte otobüsle Adana’dan Antakya’ya dönüyorduk. Otobüste karşılaştığım İki Japon turist beni kucaklarına alıp yol boyunca benimle oynadılar ve bana kâğıttan bir sürü origami modelleri yaptılar. O gün hala gözlerimin önünde. Böylece bende Japon insanına ve kültürüne yönelik aşırı bir sevgi oluştu. On yıldır uğraştığım origami de benim tutkuyla yaptığım, yaşamımda büyük bir yer eden bir uğraş haline geldi. Artık origamiyle öyle bir özdeşleşmiş ki arkadaşlarım bana “origamik insan” diye hitap ediyorlar ve benim için origamiyle ilgili tanımlamalar yapıyorlar: “Ruhun güzelliğini origamiye dönüşme sanatı , “Yüreğini kâğıtların kıvrımlarına gizleme sanatı” gibi…”


             Origamiyi tutkuyla yaparken, bir yandan da bu tutkuyu öğrencilerimle paylaşabilmek için çeşitli çalışmalar gerçekleştirdim. Origami ile yaptığım araştırmalar sonucunda beni derinden etkileyen Sadako Sasaki’nin yaşam öyküsüne ulaştım. Sadako’yu mutlaka öğrencilerim tanımalı ve barış konusunda duyarlılık kazanmalılar diye düşünerek bir proje yapmaya karar verdim. Sadako Sasaki’nin yaşam öyküsünden esinlenerek öğrencilerimle barış eğitimini konu alan bir çalışma yaptık. Bu çalışmamız geçen yıl Sabancı Üniversitesi 8. Eğitimde İyi Örnekler Konferansı’na poster sunumu ve Sanko Okulları 3. Yükselen Okullar Konferansı’na sözlü sunum olarak kabul edildi.  Japonya’da 11 Mart 2011 tarihinde meydana gelen deprem sonrasında Genç Hayat Vakfı aracılığıyla Japon çocuklarına gönderilmek üzere 400’e yakın kâğıttan turna kuşu katladık. AB ve aday ülkelerin öğretmenlerinin ortaklaşa proje yapabildiği ve ortak bulduğu etwinning portalı aracılığıyla Origami Wonders isimli bir etwinning projesine katıldık. Polonya, İspanya ve Romanya’dan ortaklarımızla öğrencilerimize origami öğrettik ve ardından çalışmalarımızı birbirimizle paylaştık.”



             Origami çocukların çok sevdiği bir hobi olmanın yanı sıra, her derste etkinliklerin içine entegre edilebilecek eğlenceli bir araç. Beynimizin iki yarım küresini çalıştıran origaminin okullarda ders olarak okutulmasının çok yararlı olabileceğini düşünüyorum. En kısa zamanda yararlı ve eğlenceli bir sanat olan origaminin ülkemizde hak ettiği değere ulaşması dileğiyle. Bu tutkuyu benimle paylaşanlara iyi katlamalar!!!